29 Kasım 2012 Perşembe

REİKİ; İNİSİYASYON Nedir?

Walking to the light

İNİSİYASYON NEDIR?


Toplumumuzda “el verme” olarak da bilinen bir uyulmama süresidir.Kelime anlamı başlatmadır. Bir kişinin Reiki uygulayıcı (kanalı) olabilmesi için mutlaka bir Reiki master tarafından uyumlanması yani inisiye edilmesi gerekmektedir.

Reikiyi diğer elle şifa verme yöntemlerinden ayıran özellik bu uyulmama sürecidir. İnisiye edilmek bir şifa süreci deği, bizzat şifacıyı ortaya çıkaran ve onun bir enerji kanalı olması sürecidir. İnisiyasyon elektrik tesisatı kurulmuş ama çalıştırılmamış bir evde şartelin açılarak tüm evin aydınlatılmasıdır.


Reiki Uygulayıcısını uyması gerekli genel kural;
Tüm aşamalardaki Reiki uygulayıcıları için geçerli olan kurala göre; Reiki'nin çalışması için uygulanacak kişinin kendisinin bunu istemesi gerekir.

Yani biri gelipte size benim oğlum için Reiki uygularmısın derse bu olmaz. Reiki çalışmaz. Şu şekilde istisnala vardır, eğer bir kişi hastanede komada yatıyorsa ona soramadığınız için belki o isteyebildi diyerek üstbenliğinden izin alınarak Reiki gönderilebilir. Bunun dışında şu kişi beni sevsin, aşık olsun vb. gibi durumlarda da Reiki çalışmaz. 

Reiki 3 seviyede öğrenilir.


REİKİ 1 .derece inisiyasyonu kişiyi evrensel gücüne açar.Yani şarteli açar. Ellerdeki çakralar açılır ve elle dokunularak enerjinin akması sağlanır. Reiki 1 seviyesindeki kişi, fiziksel hastalıkları tedavi eder. Bunu yaygın reiki uygulaması ile hem kendisine hem de bir başka canlıya uygulayabilir. Japonya'da “Shoden” diye adlandırılan Reiki eğitiminindeki tüm seviyelerin temelidir.


REİKİ 2 derecede şifa enerjisi çok belirgin bir şekilde artar. Bundan sonra Reiki 2 uygulayıcısı 3 adet sembol kullanmaya başlar. Şifayı bu sembollerle gerçekleştirir. Artık ruhsal bedenimize de şifa verebilir, karmik tedavi yapabilir, bilinçaltına mesaj yerleştirebilir ve bunların hepsini de yayından olduğu gibi uzaktan da yapabilir konuma gelir. Etik olarak bu sembollerin çizim yönler reiki almayan kimselere gösterilmez. İnisiye edilmeyen biri tarafından kullanılan bu semboller kendisine zarar verir. Bu doktor olmayan birinin ameliyat yapması gibidir.


Usui Reiki'nin en ilgi çekici yönü sembollerdir. Bu sembollerle özel enerji kanalları ile bağlantı kurulur. Bu sembollerle Reiki akışının yönlendirilmesi sağlanır. Kısaca bu semboller anahtar görevi görürler. Bu sembollerin çalışabilmesi için mutlaka bir master tarafından inisiye edilmek gerekir. İnisiyasyon esnasında bu semboller bilinçaltına yerleştirilir ve uyarı-cevap mekanizmasıyla çalışır.

Uyumlanan kişinin sembolleri harekete geçirmek için özel bir şey yapması gerekmez sadece bu sembollerin öğretildiği gibi havada elle çizilmesi ya da gözlerle çizmek yeterlidir.Bunun için belli başlı kurallar vardır. Bunlardan biri; sembolün çizimi sırasında doğru yerden başlamalı , doğru devam etmeli ve doğru yerde bitirmelisiniz. Bunun aksi durumunda sembol çalışmayacaktır. İkinci önemli kural her sembolün bir mantrası vardır. Bu mantraları çizdiğiniz sembolün arkasından 3'er kere tekrar etmeniz gerekmektedir.


İleri Reiki eğitiminde (Advanced Reiki Training-ART)
ART . öğrencinin master sembolüne inisiye olmasını, aura temizleme ve tedavi tekniğini, kristal taşlarla çalışmayı ve Reiki Rehberi meditasyonunu kapsar. Master olanların şifa yeteneklerini arttırdığı gibi henüz master olmayanların ve masterlığa hazırlananların da şifa yeteneklerini arttırması için uygulanan bir eğitim sistemidir.Bu seviye eğitim çok güçlü ve etkili şifa tekniklerini içerir.


REİKİ 3 seviyesinde de önemli bir sembol daha öğrenilir.Bu sembolü öğrendikten sonra kişi artık Reiki öğretmeni yani Reiki Master olmuştur. Reiki inisiyasyonunu gerçekleştirebilir aşamaya gelmiştir.



REIKI SEMBOLLERI


REIKI 1 . aşamada hiçbir sembol kullanılmaz ve sembollerle çalışılmaz.

REIKI 2. aşamanın 3 adet temel sembolü vardır bunlar;


1.Sembol: “Cho-Ku-Rei

Güç arttırıcı bir semboldür. Reiki enerjisinin gücünü arttırır.

Anlamı “Evrenin bütün gücünü şimdi buraya koy “ demektir.

Başlangıç sembolü olduğu ve diğer tüm sembolleri harekete geçirdiği için çalışmayı başlatan düğmedir.Reikinin enerjisini arttırmak ve şifa enerjisini belirli bir bölgeye odaklamak için kullanılır.Negatif enerjiden arınmamızı sağlar ve pozitif enerji alanı oluşturur.Sembolün çalışması için doğru yönde ve şekilde çizim yapıldıktan sonra 3 kere “Cho-Ku-Rei” mantrası söylenir. 


2.Sembol.: “Sei-He-Ki”


Mental bir semboldür.Bu sembolle ruhsal, duygusal ve bu durumlardan kaynaklanan fiziksel rahatsızlıklar şifa verilmesinde kullanılır. Aynı zamanda bilinçaltına pozitif mesaj yerleştilmesinde de bu sembol kullanılır. Egoyu azaltarak kişilerde uyum sağlar. Beyin içindeki enerjiyi dengeler, barış ve uyum getirir. Duygusal kaynaklı tüm problemlerde, utangaçlık duygusunun ortadan kaldırılmasında, unutkanlık ve istenmeyen kötü alışkanlıklardan kurtulmada bu sembol kullanılır. Ayrıca geçmişimizden getirdiğimiz negatif ruhsal şartlandırmalardan da bu sembolle kurtulabilir. Sinir, korku, depresyon, kızgınlık öfke, kıskançlık, kendini kötü hissetme, korkular, alkolizm, sigara bağımlılığı , aşırı yeme veya yememe gibi zihinsel ve duygusal problemlerin giderilmesinde de etkilidir. Karşınızdaki insandan negatif enerji aldığınızı hissediyorsanız, o kişi ile aranıza “Sei-He-Ki” sembolü çizerseniz o kişinin olumsuz enerjinizden etkilenmezsiniz ve böylece kendinizi koruma altına almış olursunuz.

Bunun dışında kristallerinizi bu sembolle temizleyebilir ve kullandığınız ilaçların yan tesirlerinden korunabilirsiniz. Bunun için Reiki 2'ye inisiye olmuş olmanız ve sembolü doğru kullanmanız yeterlidir. Bu sembolü yiyecek ve içeceklerinizin üzerine çizer ve yüksek şifa dilerseniz size yardımcı olacaktır. Bu sembol ruhsal bedende çalışır ve şifa verilmesine yardımcı olur ve niyetimize daha iyi odaklanmamızı sağlar.


3.Sembol: Hon-Sha-Ze-Sho-Nen


Reiki'yi tamamen anlamak için ikinci basamak olan “Okuden”i çok iyi anlam gerekir.Bu sembol Reiki'yi uzaktan göndermek için kullanılır. Bu sembol zamandan ve mekandan bağımsız olarak çalışır. Uzaktaki kişiye, geçmiş veya gelecek zamana şifa enerjisi göndermemizi sağlar. Sembolün anlamı “ Ne geçmiş, ne bugün, ne gelecek” anlamını taşır. Diğer bir anlamı ise; “benim ve senin içindeki yüksek benlik, uyum ve barışı yükseltmek için bir olsun” dur. Reiki enerjisini dünyanın her bir yerine gönderebileceğimiz gibi, geçmiş ve gelecek yaşamımıza da gönderebiliriz. Bu sembol dokunarak şifa veremediğimiz , fiziksel ve zamansal olarak ulaşamadığımız durumlarda kullanılır.Kişiyi gözümüzün önünde imgeleyerek ve ya o şahsın fotoğrafına bakarak enerji gönderebiliriz. Gelecekte yapılacak önemli bir iş için o zamana önceden Reiki gönderilebilir. Gönderildiği tarih geldiğinde , gönderilen kişinin çevresini Reiki enerjisi sarıp sarmalar. Aynı şekilde geçmişte başımızdan geçmiş kötü bir olayın bilinçaltımıza yerleşmiş kötü etkilerini azaltmak için de , olayın geçtiği geçmiş zamana Reiki gönderilebilir. Tabii ki yaşanılan olan yok olmaz ancak bizde bıraktığı derin izler ortadan kaldırılabilir. Böylecekarma temizlemesi yapılabilir.Tüm bunlar 3.sembolle gerçekleşir. Uzaktan şifa gönderirken sevgi ve ışık göndermek, sağlıklı ve iyi olduğunu düşünmek, dua etmek gibi yöntemler kullanılır.


REIKI 3 . aşamada geleneksel Usui Usta sembolü olan “Dai-Ko-Myo”dan başka bazı ekollerde Tibet Usta sembolü olan “Raku” sembolü de öğretilir.Bayan Takata “Raku” sembolünü kullanmamıştır. Kullanılan ekollerde her ikisi de uyumlama sürecinde kullanılır fakat yalnızca bir tanesinin şifada işlemi vardır. Reiki 3'teki her şey uyulmamaya götürür, semboller de bunun bir parçasıdır.

Master Sembolü : “Dai Ki Myo”

Son basamak olan “Shinpiden” ise gizem, sır öğretisidir. Reiki master'ı olmak ve sistemi öğrenmeye başlamak için ilk adımdır. Bu aşamada , başkalarına el verme öğrenilir. Aynı zamanda daha evvelki aşamada öğrenilen diğer 3 sembolün tamamlayıcısıdır.“Dai-Ko-Myo”, hem şifada hem de Reiki uyumlamalarının aktarımında kullanılır. Yaratan katından gelen titreşimleri taşıdığı için etkisi çok güçlüdür. Kişinin benliğindek Ki ile Tanrısal Ki bu sembolün yardımıyla birleştirilir.Kişi evrensel bir bütünün parçası olduğunu hisseder, kendini kısıtlayan düşüncelerden, duygulardan ve egosundan tamamen ayrılır.Ustalık sembolü çalışmlarda yalnız başına kullanılacak kadar güçlüdür.Tabii ki ihtiyaç duyulduğunda tüm semboller beraber kullanılır.Dikkat edilecek husus semboller arasındaki büyükten küçüğe ilkesi uygulanmalı ve önce “Dai-Ko-Myo” kullanılmalıdır. Bu sembolü, biri Geleneksel diğeri de modern yöntemde kullanılan ve vs birbirinden oldukça farklı çizilen iki versiyonu olması bakımından özeldir.

Uyulmamada kullanılan RAKU Sembolü;

Çok eski bir Sanskrit (eski Hint dili) yazıttan bulunmuştur. Parlayan ve düşen bir yıldırımı, ateşi ifade eder. El verme ve uyulmama sırasında öğrenciden çıkan negatif enerjiyi , öğretmen vasıtası ile yere akıtmaya, topraklamaya ve öğrencide karmik temizleme yapılmasına yardım eder. Uyulmama sonunda öğrencisi ile öğretmenin “Dai Ko Myo” ile birleştirilmiş enerji bedenleri Raku ile ayrılır. Sadece uyumlamada kullanılıp, şifa çalışmalarında kesin olarak kullanılamaz.

Allah'ın yaratma gücünün bir şimşek hızı ile bedene inişini simgeler. “Parlayan şimşek ateşi besler” anlamındadır.

ÇAKRA Nedir?


CHAKRA
chakra1

















Chakralar aurayı  yaşam enerjisi ile besleyen ve girdap şeklinde dönen psişik enerji merkezleridir.   Sanskritçe bir kelime olan chakranın anlamı tekerlek yada çemberdir.  Chakralar bedensel, ruhsal ve zihinsel sağlığımızı önemli derecede etkilerler. İnsan vücudunda yedi ana chakra bulunur. Her chakranın kendine özgü fonksiyonları olsa da,  ancak tüm chakralar koordine bir şekilde çalıştığında  sistem en iyi seviyeye ulaşır. Enerji düzeyinde her chakra bir diğeriyle bağlantılıdır. Chakralar titreşimsel enerji merkezleridir ve enerji statik değildir, sürekli bir akış halindedir. Chakralar sadece açılıp kapanmakla kalmaz, aynı zamanda genişler yada daralır. Böylelikle bir chakra genişlediğinde yanındaki chakralardan birinin rengini etkileyebilir. Stress altındaki bir chakra kapanmaya başladığında, daha sağlıklı olan başka bir chakra, sistemin bütünsel enerjisinin  düşüşünü engellemek için genişler. 









KÖK CHAKRA

Sanskritçe adı : Muladhara1st
Yeri : Kuyruk sokumu
Rengi : Kırmızı
Etkilediği organlar: Anüs, böbreküstü bezleri, kemikler, omurga, iskelet, sinir sistemi,  bacaklar, ayaklar, kalça, bel, kalın bağırsak, kan ve hücre üretimi ve cinsel organlar
Baskın duyusu: Koku alma
Duyu organı: Burun
Çalışma organı: Anüs
Bakış açısı: Güvenlik
Elementi  : Toprak
Metali: Demir
Hormonu: Adrenalin ve noradrenalin
İnsan varlığı: Aile
Ana prensibi: Varolma ve yaşama içgüdüsü
Taşı : Yakut,  kırmızı mercan,  akik, garnet
Aromatik yağları:
Karabiber: İyi bir kan dolaşımı için ve kas ağrılarını ve rehaveti gidermek için ve düşük tansiyon için kullanılır. Hassas ciltlerde iritasyona neden olabilir
Biberiye: Eklemleri rahatlatır
Erz ağacı: İyi bir uyarıcı ve antiseptiktir, ayrıca canlılık verir
Kök chakrayı besleyen yiyecekler  : Havuç, patates, turp. Soğan ve sarımsak gibi toprakta yetişen köklü sebzeler, yumurta, et,  fasulye, soya peyniri, soya ürünleri fıstık ezmesi gibi protein zengini besinler,  yabanturpu,  acı biber, frenksoğanı, kırmızı biber gibi  baharatlar
Kök chakra bizi yerküre enerjisine bağlar ve fiziksel bedene enerji sağlar. Annemiz ve toprak ana ile ilişkimizi belirler.  Kendimizi güvende hissetmemiz, zorluklarla mücadele edebilme gücüne sahip olmamız ancak düzgün çalışan bir kök chakrayla mümkündür. Yaşamsal Kundalini enerjisi de bu bölgede bulunur. Meslek seçimi ve bu meslekteki başarı da kök chakrasıyla ilişkilendirirlir. Kök chakra ayrıca  kararlılığı, şehvet düşkünlüğünü, güvenlik hissini ve cinselliği de etkiler
Zayıf bir kök chakra, kişiye korku verir , kendini güvensiz, kaygılı ve hayal kırıklığına uğramış hisseder.
Kişide  anoreksi , obezite, diz sorunları görülebilir.


Dans etmek, yalınayak dolaşmak, temizlik yapmak, yemek yapmak,  ağaca sarılmak ve bitkilerle ilgilenmek kök chakrayı güçlendirir ve topraklanmamızı sağlar.




 MULADHARA Ç.
- KÖK Ç.
- TEMEL ÇAKRA
- KUYRUK SOKUMU

Rektum ile üreme organlarının arasındadır. Kuyruk sokumuyla bağı vardır. AŞAĞIYA AÇILIR.
İlgili unsuru; toprak.
İlgili duyu; koku.
İlgili bölgeleri; tırnaklar, dişler, kemikler, omurgamız, kan yapıcı hücreler.
İlgili organlar; böbrek üstü bezleri; aşırı üşüme ve terleme, vücuttaki ısı dengesizlikleri ile kendini belli eder.
Sembolü; dört yapraklı lotus.
Eprövlerle uyum içerisine girip Dünyanın verdiklerini anlamaya başlıyoruz. Üst çakraların açılması için kök çakranın açılması lazım. Kök çakra enerjilere kalp görevi görüyor.

Üç temel enerji kanalı bu çakrada birleşiyor. Nabız gibi atarsa bütün çakraları dengeliyor.

- Yin ile Yang enerjilerini dengeler.

Kök çakrayı dengede tutarsak;  sabır ve şefkat gelişir, dünya yaşamını tüm yönleriyle kabul ederiz, dengeyi oluştururuz. Dünya ile barışırız, dünyayı severiz. Ortak şuur alanının dışına doğru hareket etmeye başlarız, kök çakra bize bu kapıyı açar. Dünyanın bize vermek istediği bilgiyi daha iyi anlarız. Uyumlu çalıştığında sarsılmaz bir güven başlar. 

Kök çakra dengede değilse;
 para hırsı, güvenlik hırsı, başkalarından aşırı şüphelenme, kendini havada  hissetme, 'Benim burada ne işim var?' denir, cinsel dürtüler, öfke, sabırsızlık, dünyayı sömürme isteği, dünyaya hakim olma hissi.

Kapalı oluşunun vücuttaki belirtileri; kabızlık, şişmanlama. Eğer diğer üç çakra ile uyumsuzsa; zayıflama, iştahsızlık


TEMİZLEMEK İÇİN
Nasıl dengelenir; lav ve ateş rengi kök çakrada hissedilir.

MANTRASI;  LAM
RENK TERAPİSİ; kırmızı kıyafetler, güneşin doğuşu ve batışını seyretmek, dünyanın kokusunu duymaya çalışmak.

SES TERAPİSİ; Pes DO notasından HU sesi.

AROMA TERAPİ;  Sedir, karanfil

SAKRAL CHAKRA

Sanskritçe adı : Swadhisthana2nd
Yeri : Kadınlarda klitorisin, erkeklerde penisin iki parmak üzeri
Rengi : Turuncu
Etkilediği organlar: Cinsel organlar, böbrekler,  idrar kesesi, dolaşım sistemi lenfatik sistem
Baskın duyusu: Tat alma
Duyu organı: Dil
Çalışma organı: Genital bölgeler
Bakış açısı: Korunma,aile, hayalgücü, yaratıcılık,şehvet
Elementi  : Su
Metali: Bakır ve civa
Hormonu: Östrojen, Testesteron
İnsan varlığı: Kadın veya erkek kimliğinde birey
Ana prensibi: Üreme
Taşı : Aytaşı, kaplangözü, karneol, lal taşı
Aromatik yağlar:
Adaçayı: Regli  dönemi problemlerine yardım eder, enfeksiyonlara karşı etkilidir
Kakule: Mide gazını gidererek karın ağrılarını azaltır, antiseptik özelliktedir
portakal çiçeği: İyi bir uyarıcı ve antidepresandır
Yılang yılang: Antidepresan özelliktedir, kendine güven duygusunu güçlendirir
Sakral chakrayı besleyen yiyecekler  : Kavun, mango, çilek, portakal, Hindistan cevizi gibi tatlı meyveler, bal,  ceviz, badem,fıstık gibi yiyecekler ve tarçın, vanilya, susam, kimyon gibi  baharatlar

Sakral chakra üreme organlarını etkiler.Bu chakrayla bağlantılı fonksiyonlar; ilişkiler, şiddet, bağımlılıklar, temel duygusal ihtiyaçlar, zevk, duygu, yaşama gücü, doğurganlık, çoğaltım, cinsel enerji, zenginlik, heyecan duyma, derin hayranlık duyma,imajinasyon yeteneği, zihinsel üretkenlik ve aile kurmadır.
Zayıf bir Sakral chakra, cinsel sorunlara, kan hastalıklarına neden olduğu gibi zihinsel üretkenliği de azaltır.



- SUAD HİSTANA
- KUYRUK SOKUMU
- ÇAPRAZ MERKEZ - GÖBEK ÇAKRA

Kuyruk sokumuna bağlıdır.

İlgili unsuru; su.

İlgili organlar; mesane, böbrekler, cinsel organlar, yumurtalık.

Sembolü; altı yapraklı lotus.

İlgili bölgeleri; leğen kemiği, üreme organları, böbrek, mesane, kan, lenf ve mide suyu, sperm ve vücuttaki bütün sıvılar.

İlgili salgı bezleri; yumurtalık, prostat, erbezleri, hormonlar.

İkinci çakra ilkelliğin, cinselliğin, süzülmemiş duyguların merkezidir. Özellikle küçük yaşlarda ten teması çok önemlidir. Yin ve Yang dengesini kurmak lazım. Denge en önemli göstergesi.

Dengede çalışıyorsa; Bütünlük anlayışı gelişir. Karşı cinsle uyum oluşur. Bütünlük sağlanamazsa Yaradan'ın bütünlüğü anlaşılamaz. Özgür olmamızı sağlar. Bedendeki negatifi enerjiyi özgürleştirir, toprakla karışır, nötrleşir. Hayranlık duygusu gelişir, yaratılmış olana hayranlık arttıkça daha çok enerji alınır. Herkesle ve kendiyle barışık, canlı, neşeli olunur ve bu hisler karşımızdaki insanlara da verilir.
TEMİZLEMEK İÇİN
Nasıl dengelenir; Ay ışığı bu çakra üzerinde çok etkilidir. Dolunaya etkili bakılırsa rüyalardaki mesajlar doğru alınır. Berrak, durgun suları seyretmek ve girmek. Akarsular, akarsu sesleri, kuş sesleri, kaynak suyu içerek enerjinin alındığını ve çakrayı açtığını düşünmek gerekir.

MANTRASI;  VAM

SES TERAPİSİ;  OU (Soğuk) -  RE.  Canlı müzikler, dans müzikleri.

AROMA TERAPİ; Ylang - Ylang ağacı çiçeğinin kokusu. Sedir ve sandal tütsüsü.

SOLAR PLEXUS CHAKRASI

Sanskritçe adı : Manipura3rd
Yeri : Göbeğin iki parmak altında
Rengi : Sarı
Etkilediği organlar: Sindirim sistemi, karaciğer, dalak, safra kesesi, sırtın alt kısmı, onikiparmak bağırsağı, dalak
Baskın duyusu: Görme
Duyu organı: Gözler
Çalışma organı: Ayak ve bacaklar
Bakış açısı: vizyon(ileriyi görme), biçim ve davranış, renk, ego
Elementi  : Ateş
Metali: Altın ve gümüş
Hormonu: İnsülin
İnsan varlığı: Ben
Ana prensibi: İfade, varoluşun şekillenmesi
Taşı : Jasper, topaz, sitrin  
Aromatik yağlar:
Fesleğen (reyhan):Sinir sistemi için iyidir. Sınav öncesi stres için iyidir. Bağırsak antiseptiği görevi yapar ve sindirimi kolaylaştırır. Ancak hassas ciltlerde iritasyon yapabilir ve hamilelik döneminde kullanılmamalıdır.
Bergamot: Antidepresan ve rahatlatıcı etkileri vardır ve mide için iyidir.
Kabe samanı: Vücudunuzun farkındalığına varmanıza yardım eder.
Solar Pleksus charasını besleyen yiyecekler: Makarna, ekmek, mısır gevreği, ayçiçeği gibi tahıllı yiyrcekler, süt ve süt ürünleri,zencefil, mentol, melisa, papatya, zerdeçal, kimyon ve rezene gibi baharat türleri
Solar Plexus chakrası öz saygıyı belirler. Ergenlik döneminde gelişen kişilik (EGO) bu chakrayla ilişkilendirilir. Ayrıca harekete  geçme, iddia etme, hakkını arama, savunma, istek, yetki, güçlenme ve ego üstünlüğü ile bağlantılıdır.  Sorumluluk ve bağlılıklar, başlanılanı bitirme de solar plexusla ilgilidir. İyi çalışan bir solar plexus ile kişi uyumlu, kişilik anlayışı gelişmiş, dengeli  ve sınırlarını çizebilmiş, bağımsız hareket edebilen, hedefine varan, kontrollü davranabilen, başarılı olur.
Zayıf bir Solar Plexus, karaciğer,mide ve bağırsak  problemlerine neden olduğu gibi, hedefe varmaktan alıkoyar ve  otoriteye boyun eğdirir. Yanlızlığı, sosyallikten uzak durmayı, depresyonu da tetikler.



- MANİPURA ÇAKRA
- SOLAR PLEKSUS ÇAKRA

(GÜNEŞ SİNİRAĞI)

- MİDE ÇAKRA
- DALAK ÇAKRA
- KARACİĞER ÇAKRA
- GÖBEK MERKEZİ


Deneyim merkezimizdir.
Bütün sinirler orada toplanır. Göbek deliğinin 2- 3 parmak yukarısında bulunur.  Rengi sarıdan altın sarısına kadar uzanan tonlardır.
İlgili unsuru; ateş, aydınlanmaya karşılık gelir, dengeyi sağlar. Kapalı olursa illüzyon.
İlgili organı; karaciğer, ilgili duyusu görme.
İlgili bezleri; safra kesesi, karaciğer, pankreas, mide, dalak, otonom sinir sistemi.
Sembolü; 10 yapraklı lotus.

Temel ilkesi varlığın şekillenmesi.

Aydınlanma merkezi. Dengeyi sağlıyor, kapalı olursa illüzyon. Maddeyi de bu çakradan hakimiyetimiz altına alabiliyoruz. İlişkilerin enerji merkezi. Eğer çakra kapalıysa soyutlanmaya giriyoruz. Deneyimlerden korkulur. Saflaştırma merkezidir, diğer çakralardaki bozukluklar bu çakra sayesinde saflaşır, filtre görevi görür. Duygu çakrası da denir, duygular deneyimlenir. Güneşin aydınlatıcı, parlatıcı, geliştirici özelliğini verir. Güneşin doğuşu gibi üst çakralara çıkılır.

Dengede tutarsak; dengeyi sağlayan çakra. Ruhsal bağlantıya girilir ve ruhsal irtibatlara dönüştürülebilir.

Dengede değilse; iç huzursuzluk, maddeye tutku, biriktiricilik özelliği. Kabul edilme isteği, biriktirip daha sonra öfke patlamaları, çok çabuk etki altında kalır, hemen demoralize olur, alıngan, kırılgandır. Devamlı şikayet, fiziklerine yansır. Her şeyden sıkılırlar, insanlardan kaçarlar, tek başlarına kalmak isterler.

TEMİZLEMEK İÇİN



Nasıl dengelenir;  güneş ışıkları, mavi gökyüzü. Güneşin aydınlatıcı, parlak etkisi bu çakrada hissedilir.

MANTRASI;  RAM

RENK TERAPİSİ; Açık sarı sinirleri, düşünceleri sağlamlaştırıyor. Altın rengi sarı, psikolojik sorunları çözüyor.

SES TERAPİSİ; O sesi Mİ tonundan. Canlı ritimler, orkestra müzikleri.

AROMA TERAPİSİ; Lavanta; tütsü veya yağı çakrayı dengeler. Biberiye; kapalı çakrayı açıyor. Bergamot. Bu kokuların yağları da çakrayı açmada kullanılabilir. 



KALP  CHAKRAASI
Sanskritçe adı : Anahata
Yeri : Göğsün ortasında4th
Rengi : Yeşil yada pembe
Etkilediği organlar: Kalp, göğüs kafesi, sırtın üst kısmı,kan dolaşımı
Baskın duyusu: Dokunma
Duyu organı: Deri
Çalışma organı: Eller
Bakış açısı: Denge
Elementi : Hava
Metali: Bakır
Hormonu: Timüs
İnsan varlığı: Kozmik ailenin bir üyesi
Ana prensibi: Hayatın akışına tam teslimiyetle güvenmek
Taşı : Pembe kuvartz, Pembe opal, zümrüt, aventurin, turmalin, malakit
Aromatik yağlar:
Okaliptüs: İyi bir uyarıcı  ve balgam söktürücüdür ve enfeksiyona karşı etkilidir
Gül: Sakinleştirici etkisi vardır. Sinirleri sakinleştirir, başağrılarını giderir
Erz Ağacı: İyi bir uyarıcı ve antiseptiktir, ayrıca canlılık verir
Günlük: İyi bir antidepresan ve antiseptiktir,  sakinleştirici etkisi vardır ve duygusal problemleri çözmede etkilidir.
Kalp charasını besleyen yiyecekler: Ispanak, kara hindiba gibi yapraklı sebzeler, brokoli,  karnabahar, lahana, kereviz, kabak gibi sebzeler, yeşil çay, fesleğen, adaçayı, kekik, maydanoz gibi baharatlar

Kalp Chakrası insan enerji sisteminin sevgi merkezi olarak bilinir. Koşulsuz sevginin merkezi, ve bütünü birleştirici etkisi olan bu chakra aynı zamanda şevkati, duygusal bütünlüğü,  fedakarlığı, kendini adayabilmeyi etkiler. Dokunma duyumuz da kalp chakrasının etkisindedir.
İyi çalışan bir kalp chakrası tüm diğer chakraları da dengeler.
Dengesiz çalışan bir kalp chakrası olan insanlar kendine acıma eğilimi gösterirler ve paranoyak,  kararsız,  bırakmaktan korkan, acıtılmaktan korkan, sevgiye layık olmadığını düşünen, duygusal sorunları olan, bağımlılıkları olan, merhametsiz, yalnız insanlardır. Fiziksel olarak dengesiz bir kalp chakrası;  kalp krizi, yüksek tansiyon, insomnia (uykusuzluk) ve  nefes alma güçlüğüne neden olur.

- ANAMATA ÇAKRA
- KALP ÇAKRASI
- KALP MERKEZİ

Renkleri; yeşil, pembe, altın sarısı ışıltıları.
Kalp çakrası açık yeşil ışıyanlar çok iyi şifacı olabilirler.
Kişi pembe - altın sarısı ışıyorsa ilahi sevginin içinde yaşadığının ifadesidir.
Yeşil - altın sarısı ışıyorsa, yüksek amaçla yapılan hizmetin ifadesidir.
İlgili unsuru; hava.
İlgili duyusu; dokunma.
İlgili organlar; kalp, göğüs kafesi, kan dolaşımı sistemi, deri, sırtın üst kısmı, göğüs boşluğu ciğerlerin altı.
İlgili salgı bezi; timüs bezi lenf sistemini kontrol ediyor, bağışıklık sistemi.
Sembolü; 12 yapraklı lotus.

Temel ilkesi; kendini yenme, kendini adama, nefsini yenme.

Kalp çakrasının sembolü altıgendir. Üç alt merkez ile, üç üst merkez birbirine burada karışıyor. Aynı zamanda filtre görevi görüyor. Aşağıdan gelenle yukarıdan geleni dengeliyor, her şey bu altıgenin içinde cereyan ediyor. Doğadaki tüm güzellikleri bu çakra vasıtasıyla algılayabiliyoruz. Kullandığı enerji sevgi enerjisi, paylaşmanın merkezidir. Kalp çakrası açıksa III. göz de açılabilir.

Dengede tutarsak; ilahi sevgi için bir köprüdür bu çakra. Enerji kişinin ve çevresindekilerin de hayatını değiştirir. İlahi sevgiyi hissedip çevreye de hissettirirler, uyum içindedirler. Hayatın en ince detaylarına kadar ilahi sevgiyi indirirler. Güven hissi verirler. 

Uyumsuz çalışıyorsa;
 kişi vermek ister ama paylaştığında karşı taraftan takdir bekler, başkalarının sunduğu sevgiyi kabul etmek istemez. Şefkat ve yumuşaklıktan rahatsız olurlar. Göğüs kısımları geniş yapıdadır. Bunu incinmemek için bir zırh gibi geliştirirler ve bu fiziğe kadar yansır.

Yetersiz çalıştığında; incinme başlar, kaale alınmak, sevilmek istenir, son derece kırılgan olunur. En ufak olayda kabuğuna çekilir, ufak hadiselerde bile mesafe draması uygular. Sevgi vermek isterler ama suistimal edilmemek için saklarlar. Dikkat çekip enerji almak için çok arkadaş canlısı olurlar. İncinmemek için sürekli yerli yersiz yardım halindedirler. Şuursuzdurlar, kendilerini tatmin ederler, faydaları yoktur.

Tamamen kapalıysa; son derece soğuk olunur, sert, kayıtsız davranır. Dengesiz ve çöküntü hali içinde olurlar.

TEMİZLEMEK İÇİN

Nasıl dengelenir;
 doğada çimenlerde, ormanlarda dolaşarak, yağmur tanelerine bakarak kalp çakrasına indirilip açıldığı düşünülür. Bakir güzellikler, uçuk pembe bulutlar kalp çakrasını açar.

MANTRASI; YAM

RENK TERAPİSİ; Yeşil ve Pembe

SES TERAPİSİ; New age, klasik müzik. A sesi FA tonundan, çakraya kapsam kazandırır.

AROMA TERAPİSİ; Gül yağı, tepeden tırnağa ahengi sağlıyor, bütün çakralara olumlu tesiri vardır.

BOĞAZ CHAKRASI
Sanskritçe adı : Vishuddha
Yeri : Boğaz5th
Rengi : Mavi
Etkilediği organlar: Boğaz, ense, ciğerler, çene, dişler, ses telleri, bronşlar, kollar
Baskın duyusu: İşitme
Duyu organı: Kulaklar
Çalışma organı: Ağız ve ses telleri
Bakış açısı: Bilgi
Elementi : Gökyüzü
Metali: Demir ve kalay
Hormonu: Tiroid
İnsan varlığı: İfade etme
Ana prensibi: Varoluşun seste yankısı
Taşı:  Akuamarin, kalsedon, turkuaz , blue lace agat, safir
Aromatik yağlar:
Papatya: Enfeksiyonlara ve iltihaplara karşı etkili, rahatlatıcı ve  yatıştırıcıdır.
Ihlamur: Spazm giderici ve rahatlatıcı etkisi vardır
Sarı sakız:  Ağrıları ve yaraları geçirir
Boğaz chakrasını besleyen yiyecekler: Su, meyve suyu, bitki çayı gibi sıvı içecekler, limon, greyfurt, kivi gibi ekşi yada keskin meyvelei, elma, kayısı, şeftali gibi ağaç meyveleri , tuz

Boğaz chakrası ses merkezimizdir, kendimizi ifade etmemizi sağlar, açık, dürüst bir şekilde duygu ve düşüncelerin ifade edilmesinin yanı sıra ses tellerini ve konuşma yeteneğini de etkiler. İşitme duyusu da bu chakrayla ilişkilidir. Boğaz chakrasında bir dengesizlik varsa kişi kendini ifade etmekte güçlük çeker, yalan söyleme eğilimi olabilir, utangaç yada kekeme olabilir.



- VİSHUDDHA ÇAKRA
- BOYUN ÇAKRA
- BOĞAZ ÇAKRA
- GIRTLAK ÇAKRA
- İLETİŞİM MERKEZİ 

Rengi açık mavi, alın çakranın rengi, kalp çakranın pembesi, yeşili veya altın sarısı karışabilir.
İlgili unsur; “Esir”
İlgili duyusu; işitme.
İlgili bölgeleri; boyun. Ensede alt çakrası var. İki çakra kombine çalışıyor, ikisinin de açık olması gerekiyor.
İlgili organlar; boğaz, çene, kulaklar, ses, soluk borusu, bronşlar, ciğerlerin üst kısmı, yemek borusu ve kollarımız.
İlgili salgı bezi; trioid bezi. İskelet ve iç organların gelişiminde, bedensel ve ruhsal gelişimde çok önemli. Beden ile ruhsal alem arasındaki kapı. Kandaki kalsiyumu, iyot metabolizmasını ayarlıyor.
Sembolü; 16  yapraklı lotus.

Temel ilkesi; varlığın “Bir” likte titreşmesi.
İfade, iletişim ve esinlenme merkezi. Düşünce - duygu, dürtü - tepki arasında köprü görevi görüyor. Gülmek, ağlamak, sevinmek vs. bütün duygularımızın, tepkilerimizin merkezi bu çakra. Açıksa bu tepkilerde kontrollü, kapalıysa kontrolsüz oluyoruz. Rehberlerimizle iletişim kurabiliyoruz. Üst boyutlardan bilgi alıp yayabiliyoruz. Süptil ile kaba enerjilerin köprüsünü bu çakra kuruyor. Geliştikçe ruhsal alemle irtibat  içine giriyoruz.

Dengedeyse; duygular, düşünceler ve iç bilgiler özgürce ifade edilirler. Kendilerine ve başkalarına dürüst olurlar. Konuşmaları renkli, canlı kişiler, sesleri gür ve melodilidir, ahenklidir. Öteki insanların düşüncelerinden etkilenmezler, doğru yolda emniyetle ve güvenle ilerlerler. Bağımsız, özgürdürler, önyargıdan kurtulmuş, iç seslerine göre hareket ederler. Tamlık, bütünlük ve neşe içinde olurlar.

Uyumsuzsa; zihin ile beden arasındaki iletişim bozuk oluyor.

Kapalıysa; duygularını düşüncesizce eyleme dökerler. Bilinçsiz bir suçluluk duygusu hissederler. İçten kaynaklanan korkularıyla ihtiyaçlarını ifade edemezler. Gerçek varlıklarını söz ve hareketlerle  gizlerler. Kendilerini olduklarından başka gösterirler. Dilleri kaba, soğuk, sivri dilli oluyor, iğneleyici konuşurlar, mesafelidirler. Konuşurken kekelemeye başlarlar. Zayıflıklarını saklamak için çok bağırarak konuşurlar. Ne pahasına olursa olsun güçlü görünmeye çalışırlar. Omuzlar kalkık, kafa içeride dolaşan insanlar. Çevresindekileri kandırarak, yalan söyleyerek ilgi çekmeye çalışırlar. Kendi kendilerini baskı altına alırlar, hep eziktirler. Çok derin bilgilere sahip olabiliyorlar, iç sezgileri güçlü ama dışarıdan korktukları için bilgiyi içeride saklıyorlar.

Yetersiz; iç benlik kapanıyor, yukarının sezgisini kapatıyor. Yüzeysel, saçma konuşmak. Derin duygu ve düşüncelerini bir türlü anlatamaz, sanki boğazı düğümlenir. Duyguları belirsiz, sezgilerine bir türlü güvenemez. Sadece dış dünyayı gerçek zanneder, ruhsallık ve sezgi yoktur.

TEMİZLEMEK İÇİN


Nasıl dengelenir; Gökyüzü, bulutsuz açık mavi.
MANTRASI; HAM

SES TERAPİSİ;  E sesi SOL tonundan. Meditatif danslar - müzikler. New age.

AROMA TERAPİSİ; Ada çayı veya tütsüsü. Okaliptüs yağı ile çakra ovulur, açılmasını sağlar. Yakıldığında negatif enerjileri yok eder.


ÜÇÜNCÜ GÖZ (ALIN) CHAKRASI
Sanskritçe adı : Ajna
Yeri : iki kaşın ortasında6th
Rengi : İndigo (çivit mavisi-lacivert)
Etkilediği organlar: Beyincik, kulaklar,burun,sinüs boşlukları, gözler, sinir sistemi
Baskın duyusu: Öz farkındalık
Elementi : Nur (telepati)
Metali: Gümüş ve kurşun
Hormonu: Hipofiz
İnsan varlığı: Büyük bütünün parçası
Ana prensibi: Varoluşun bilincine varma
Taşı : Lapislazuli,safir,sodalit, ametist
Aromatik yağlar:
Melekotu: Uyarıcı etkisi vardır, ilham verir ve içe odaklanmayı sağlar
Lavanta: Arındırıcı ve rahatlatıcı etkisi vardır. Ayrıca iyi bir antiseptiktir
Sümbül: Hipnotik etkisi vardır ve  yatıştırıcıdır
Üçüncü göz chakrasını besleyen yiyecekler: Yaban mersini, kara üzüm, kara dut, ahududu gibi  koyu mavi renkli meyveler, ile üzüm suyu gibi içecekler, lavanta, gelincik ve pelin gibi baharatlar

Üçüncü göz chakrası zihinsel hesaplamalar ve düşünceyi yönetir. Geçmiş deneyimlerimizi değerlendirerek doğru adımlar atmamızı ve gerçeği hayalden ayırt edebilmemizi de bu chakra sağlar.
Aynı zamanda imajinasyon yeteneği, içgörü ve psişik yetenekler de üçüncü göz chakrasıyla alakalıdır.
Dengesiz bir üçüncü göz chakrası yorgunluk, migren ve sinirsel hastalıklara neden olabileceği gibi sezgilerin yitirilmesine neden olur, hayat sadece mantık ve maddi isteklerden ibaretmiş gibi görülür, ve bu chakra saplantılı düşünceler ve esnek olamama gibi durumları yaratır.



- AJNA ÇAKRA
- KAŞ ÇAKRA
- ÜÇÜNCÜ GÖZ ÇAKRA
- BİLGELİK GÖZÜ ÇAKRA
- İÇ GÖZ, YÖNETİCİ ÇAKRA

İki kaşımızın tam ortasındadır, Rengi lacivert, sarı veya menekşe moru. Gerçek rengi berrak çivit mavi; sezgi ve holistik düşünce, birliği hissediş. Sarı; akılcı ve entelektüel düşünce ön plana geçiyor. Menekşe; duyular dışı algılamaların yüksek olduğunu ifade ediyor.
İlgili duyusu; tüm duyular ve duyular dışı algılama.
İlgili bölgeleri; yüz, sinüs, burun, gözler, merkezi sinir sistemi, beyincik, bütün vücuda dağılan sinirlerin başlangıç noktası.
İlgili salgı bezi; hipofiz salgı bezi, trioid, timüs, adrenalin. Bütün bezlerin düzgün çalışması bu çakraya bağlı. Orkestra şefi gibi. Sembolü; her püskülde ikişer yaprak olmak şeklinde 96 yapraklı lotus.

Temel ilkesi; oluş bilgisini bu çakra ile alıyoruz, Yaradılış bilgisi.
Entelektüel kapasite, hafıza, yüksek zihinsel kapasite, güç, irade, bütün bunların merkezi. Fiziki olarak da Merkezi Sinir sistemi idare bölgesi.

Çarka açık ise;
 böyle insan çok az. Gelişimini tamamen tamamlamış olsa bile, bu durumdaki insanlar entelektüel, felsefi çalışmalar yapıyorlar, meraklı oluyorlar.

Dengedeyse; dünyayı yeni bir algılayış ile, gözle görmeye başlar. Sürekli bir farkındalık hali içinde oluyor. Maddi dünyayı saydam görmeye, illüzyonu alt etmeye başlar.  Enerjileri algılar, kontrol etmeye başlar.

Dengesizse; zihinsel olan ortaya çıkıyor, düşünce ön planda. Zanlar, taramalar, geçmiş ve gelecek, kategorize etme, kalıplara yerleştirme, her şeyi eleştirmeye çalışma, tam bir dünya adamı. Entelektüel yan oluştuğu için ego ve kibir de oluşuyor. Tamamen bilimsel, ispat ve gerçekliğe inanmış insanlar. İnsanları bilgileri ile etkilemeye çalışırlar, aşırı efor sarf ederler. Lüzumsuz bilgileri depolar, şaşırtmaya özen gösterir. Bu insanların mide, kalp ve alın çakrası da çalışmıyor. Bazı insanlarda entelektüellikten dolayı 6. çakra açılabilir ama soyutlanmaya gider. İlişki ve irtibat kuramayan insan olurlar, yalnızlık duygusu vardır.

Bazı insanların da 6. çakrası açık olabilir ama yanlış enerjilerle çalışıyorlar ise negatifi çok ağır bir şekilde tezahür ettirirler. Dış dünya ile bağlarını koparıyorlar o tarz insanlar ile beraber oluyorlar, kalp çakraları kapalıdır. Bir süre sonra kendileri ile olan bağlarını da koparıyorlar.

Yetersiz çalışıyorsa; Gündelik hayatı gerçek zannediyor. Süptil konuşmaları gereksiz bulurlar. Ruhsal gerçekleri bir hayal ürünü kabul ederler. Unutkan olurlar, bir süre sonra karmaşıklığa düşerler, depresyona girerler.

Çok çalışırsa; bu da problem, uyumlu çalışmasını sağlamak lazım.


TEMİZLEMEK İÇİN

Nasıl dengelenir; yıldızlı gökyüzünü seyretmek lazım.
MANTRASI;   KSHAM  (KŞAM)
RENK TERAPİSİ; Saydam lacivert.
SES TERAPİSİ; İ sesi La tonundan.  Klasik müzik Bach. Doğu ve batı müziği.
TAŞ TERAPİSİ; Lacivert Lapis Lazuli, Zafir, Lacivert Sodalit.
AROMA TERAPİ; Nane, 3. göz küresindeki bütün kapalılıkları açıyor. Yasemin yağı kalp çakra ile VI. Çakrayı birleştiriyor.

TEPE (TAÇ) CHAKRASI
Sanskritçe adı : Sahasrara
Yeri : Kafanın üstünde7th
Rengi : Mor, beyaz, gümüş yada altın
Etkilediği organlar: Beyin, kafatası
Hormonu: Epifiz
Elementi : Düşünce
Metali: Platinium
İnsan varlığı: Benliğin yok olduğu nokta, insanın en üst aşaması
Ana prensibi: Saf varoluş
Taşı : Kristal kuvartz, ametist, pırlanta,
Aromatik yağlar:
Günlük: Duygusal problemlerin üstesinden gelmeye yardımcı olur, rahatlatıcı ve antidepresan etkisi vardır
Sarı sakız: Ağrılara ve yaralara iyi gelir
Menekşe: Ağrı kesici ve uyku getirici etkisi vardır.
Tepe chakrasını besleyen yiyecekler: Oruç tutmak ve detoks tepe chakrasını güçlendirdiği gibi , adaçayı, tropik reçine, sarı sakız, günlük, ardıç gibi baharatları meditasyon esnasında  tütsü yapıp koklamak da tepe chakrasını güçlendirir.

Taç chakrası optimum düzeyde çalıştığında evrensel yaşam enerjisi vücudumuza yoğun bir şekilde girer ve  tüm chakraları etkileyerek blokajları giderir. Dini inançlarımız, bütünlük hissi ve ruhsal aydınlanma bu chakrayla ilişkilendirilir.
Dengesiz çalışan tepe chakra amaçsız bir yaşam, kendini gerçekleştirememiş, korkuları ve kaygıları olan ve bütünden kopmuş  bir insan yaratır.



Rengi mor, beyaz ve altın sarısı. Tepemizde başımızın üzerinde bulunur, beyaz olması bütün çakra renklerini içinde taşıdığını gösterir.
Temel ilkesi; saf oluş
Sembol: 1000 yapraklı lotüs. 960 dış yaprak, onun içinde 20 yaprak, onun da içinde 12 yapraklı ayrıca bir çiçek var.
Bedendeki ilgili bölgesi; asıl beyin.
İlgili salgı bezi; epifiz bezi. Tıp tarafından tam olarak çözülmüş bir bez değil. Eğer bu bez tam gelişmemişse cinsel gelişim yarım kalıyor.

Temel ilkesi; dünyaya tepe çakrasından doğuyoruz. Üç yaşından itibaren kapanmaya başlar ve alt çakralar aktif olmaya başlıyor. En yüksek insan, mükemmelliğinin kaynağı. Gökkuşağının bütün renkleriyle parlar ama rengi mordur.

Üçüncü gözle aldığımız bilgileri tepe çakrasının farkındalığı ile birleştirdiğimizde ilahi olanla bir bütün olmaya başlıyoruz. Mor renk, kendini adamanın rengidir.

Taç çakra tam olarak açıldığında; diğer çakralarla uyum içinde olduğunda artık kozmik enerjiyi emme görevini bitiriyor, enerji yaymaya başlıyor. Böyle insanlar diğer insanların çakralarına enerji teması yapabiliyorlar. Taç çakra tamamen açıldığında; asla geri kapanmıyor, örtülebilir ama kapanmaz. Taç çakraları açılmış olan insanlar derin bir uykudan uyanmış gibi olurlar. Kendisini billur bir kase gibi tertemiz ve sürekli bir mutluluk hisseder çünkü hep öğrenme isteği vardır. İlkelerle hareket edilir. Bir şey öğrenmek isterseniz dikkatinizi oraya çevirdiğiniz anda o bilgi size kendini açar.

Dengedeyse; açılmaya başladığında düalite kendini geri çekmeye ve madde saydamlaşmaya başlıyor. Bilinç sakin, açık, berrak, iç dinginlik ve huzur geliyor.

Kapalıysa; her şeyden ve öncelikle ölmekten korkulur. Yalnızlık, bütünden ayrılık, ve tek başınalık. Aşırı uyku, soyutlanma isteği. Bazıları da kendini iş hayatına veriyor. Sık hasta olurlar, özellikle kanser. Yüzeysel yaşam ve eğlence hayatı.

TEMİZLEMEK İÇİN


Nasıl dengelenir; Yüksek bir dağın tepesinde uzun bir süre kalmak. 

MANTRASI; OUM.  Kozmosun sesi. 

RENK TERAPİSİ; Mor. Taç çakrada açıcı etkisi vardır. Beyaz şifanın rengi.
SES TERAPİSİ; Sessizlik.  Si   mmmmm sesiyle.

AROMA TERAPİ; Günlük otu, Lotüs; çamurda yetişen bir çiçek. Dünya çamurundan insanın ilahiliğe açılmasının sembolü olduğu için kullanılıyor.




ışığa doğru